Kafirun Suresi
. 2
KAFİRUN
SURESİ
Mekke'de inmiştir, 6
âyettir.
Takdim
Kâfirim sûresi Mekke'de
inmiştir. Allah'ı birleme, şirk ve sapıklıktan uzak olmayı açıklayan sûredir.
Müşrikler Hz Peygamber (s.a.v)'i anlaşmaya çağırdılar
ve bir sene onun kendi ilâhlarına ibadet etmesini bir sene de kendilerinin onun
ilahına ibadet etmelerini teklif ettiler. Bunun üzerine kâfirlerin bu
heveslerini kesmek, iki grup yani mü'minlerle
putperestler arasındaki çekişmeyi gidermek ve bu sapık fikrin ne şimdi ne de
gelecekte uygulanmasının mümkün
olmayacağını kafirlere bildirmek üzere bu sûre indi. [1]
Bismillâhirrahmânirrahîm
1, 2. (Yâ Muhammedi) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta
olduklarınıza tapmam.
3. Şu anda siz
de benim kulluk ettiğime kulluk etmiyorsunuz.
4. Ben de sizin
taptıklarınıza asla tapacak değilim.
5. Öyle ya siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek
değilsiniz.
6. O halde
sizin dîniniz size, benim dînim bana.
Ayetlerin Tefsiri
1. Ey
Peygamber! Seni put ve taşlara İbadet etmeye çağıran o kâfirlere de ki: [2]
2. Ben, sizin
taptığınız o putlara tapmam. Ben, faydası ve zararı olmayan ve kendilerine
ibadet edenlerden hiçbir şeyi savamayan ilâh ve ma'bûdlarmıza tapmaktan uzağım. Tefsirciler şöyle der: Kureyşli-ler Hz. Peygamber (a.s)'den bir sene kendi ilâhlarına tapmasını,
bir sene de kendilerinin onun ilâhına
tapmalarını istediler. Hz. Peygamber
(a.s): "Allah'a bir şeyi ortak koşmaktan O'na sığınırım" dedi. Kureyşliler: "Bizim ilahlarımızdan bazısını istilâm et (el
sür), biz de seni tasdik edip ilâhına ibadet edelim" dediler. Bunun üzerine bu
sûre indi. Rasulullah (s.a.v) sabahleyin Mescid-i Harâm'a gitti. Mescidde
Kureyş'in ileri gelenleri bulunuyordu. Başları
üzerine dikilerek bu sûreyi onlara okudu. Böylece ondan ümitlerini kestiler.[3]
Hem Peygamber (a.s.)'e hem de Ashabına (r.anhum)
eziyet ettiler. "de ki" kelimesi.. Peygamber (a.s.)'in Allah tarafından bu-nun"la görevlendirildiğine delildir. Hz. Peygamber (a.s)'in onlara "Ey Kâfirler!" sözüyle hitap
ederek, kâfir olduklarım söylemesi, ki Peygamber (a.s) onların, kendilerine
kâfir denilmesine kızdıklarım biliyor
du, onun
Allah tarafından korunduğuna ve dolayısıyle kâfirlere
ve onların tâğutlarına aldırış etmediğine delildir.[4]
3. Ey Müşrikler
Topluluğu! Siz de benim ibadet ettiğim hak İlâhıma ibadet edici değilsiniz. O,
tek olan İlâhtır. Ben hak İlâha ibadet ediyorum. O, Alemlerin Rabbi Allah'tır.
Siz ise taş ve putlara tapıyorsunuz. Rahmân'a ibadet nerde, heva ve hevese, ve putlara ibadet nerdeü.[5]
4. Ben de sizin
taptıklarınıza tapıcı değilim. Bu âyet, daha önce anlatılan taşlara tapmaktan
uzak olmayı te'kid eder ve kâfirlerin heveslerini
kursaklarında bırakır. Sanki şöyle der: Ne şimdi ne de gelecekte bu putlara
tapmam. Ben, yaşadığım müddetçe taptığınız şeylere asla tapmam. Ne şimdi
putlarınıza taparım, ne de gelecekte taparım.
[6]
5. Siz de benim
ibadet ettiğim hak İlâha gelecekte tapacak değilsiniz. [7]
6. Sizin
müşrikliğiniz size, benim Allah'ı birlemem de bana. Bu, Hz. Peygamber (a.s.)'in, kâfirlerin yaptığı ibadetten son
derece uzak olduğunu gösterir ve son derece kudretli ve bir olan Allah'a ibadet
ettiğini te'kîd eder. Tefsirciler der ki: İlk iki
cümlede, insanların ilâh bakımından birbirinden tamamen farklı olduğu ifade
edilmiştir. Müşriklerin ilâhı putlar, Muhammed (a.s)'in ilâhı ise Allah'tır
(c.c). Son iki cümlede ise, ibadet hususunda tamamen farklı oldukları ifade
edilmiştir. Sanki Hz. Peygamber (a.s.): "Ne ilâhımız,
ne de ibadetimiz birdir" demiştir. [8]
Edebî Sanatlar
Bu mübarek sûre birçok edebî
sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:
1. "Ey
Kâfirler!" diye küfür sıfatım belirterek yapılan hitap, Mekke'lileri kınamayı ve yaptıklarının çirkinliğini ifâde
eder.
2. "İbâdet
etmem" ile " Sizin ibadet ettiklerinize" arasında tıbâk-ı selb vardır. Zira
birincisi olumsuz, ikincisi olumludur.
3. âyetleri ile
âyetleri arasında mukabele vardır. İlk iki âyet şimdiki zaman, son iki âyet ise
gelecek zaman içindir. Bu mukabelede hem şimdiki, hem de gelecek zamanda
putlara ibadet reddedilmiştir. Bu, güzelleştirici edebî
sanatlardandır.
4. gibi, âyet
sonlarında fasıla harfleri birbirine uygun düşmüştür.
Yüce Allah'ın yardımı ile "Kâfirûn Sûresi"nin tefsiri bitti. [9]
[1] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/453.
[2] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/454.
[3] Bkz, Âlûsî, 30/250; Kurtubî,
20/225
[4] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/454-455.
[5] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/455.
[6] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/455.
[7] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/455.
[8] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/455.
[9] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/455.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder